Günlük hayatınızda uykuya dalamama, çok fazla uyuma, uykunuzun sık sık bölünmesi, uyusanız bile dinlenememe veya gün içerisinde çok yorgun ve uykulu hissettiğiniz zamanlar oluyor mu?
Uyku, sağlığımız ve yaşamımızı kaliteli bir şekilde devam ettirebilmemiz için önemlidir.
Kaliteli uyku zihinsel sağlığımızı, fiziksel sağlığımızı ve hayal kalitemizi korumada oldukça önemlidir. Uyku sorunları işlevsellikte bozulmaya ve yaşam kalitesinin düşmesine neden olabilir. Bedensel veya ruhsal bir hastalığın belirtisi olarak da karşımıza çıkarken başlı başına bir hastalık olarak da görülebilir.
Uykunun sadece vücudu fiziksel olarak dinlendirmesinin yanında gece boyu uyku esnasında enerji biriktirmeyi, vücudun büyüme hormonu salgılamasına, hücre yenilenmesine, öğrenilen bilgilerin kalıcı hale getirilmesine de yardımcı olur. Uyku bozuklukları sosyal çevrede uyumsuzluğa, akademik veya mesleki başarıdaki performans düşmesine, kazalara sebep olabilir.
Uyku bozukluklarının sonucunda,
Vücudun fizyolojik ve psikolojik rahatsızlıklara karşı savunması zayıflayabilir, sinirlilik ve tahammülsüzlük artabilir, kan şekeri dengesi bozulabilir, unutkanlık ortaya çıkabilir,
stres hormonu artabilir, görme ve konuşma bozuklukları ortaya çıkabilir. Nefes alışveriş dengesi bozulabilir.
Psikolojik Rahatsızlıklar ve Uyku Sorunları?
Uyku bozuklukları pek çok nedene bağlı olabilir. Psikozlar, depresyon, bipolar bozukluk, kaygı bozuklukları , alkol/madde ile ilgili pek çok psikiyatrik rahatsızlıkta uyku sorunları görülebilirken bu sorunlar kanser gibi kronik olan rahatsızlıklarda veya çevresel sorunlar sonucunda da karşımıza çıkabilir.
Depresyon, kaygı ve stres uyku sorunlarının en büyük nedenlerinden biridir.
Beyin sürekli stresin kaynağını çözmeye çalıştığı için uykuya dalmayı zorlaştırabilir. Depresyonu olan bireylerde erken uyanma, tekrar uyuma güçlüğü gibi sorunlar ortaya çıkabilir. Bazı depresyon tanısı olan insanlar ise aşırı uyuyabilirler.
Kaygı bozukluklarında ise uykuya dalmada zorluk , tekrar uykuya dalma ve uykuyu sürdürmede zorluk yaşarlar. Uykusuzluk kaygı bozukluklarının şiddetini arttırabilir.
Psikotik rahatsızlıklarda genellikle bireyler geç uyuyup geç uyanır.
Travma Sonrası Stres Bozukluğunda(TSSB) insanlar uykuya dalmada ve sürdürmede zorluk yaşayabilirler. Yaşanmış olan travma ile ilgili kabuslar görebilirler ve sürekli bir tetikte olma hali içindedirler.
Fazla alkol ve kafein kullanımı etkileyen sebeplerden biri olabilir.
Neler Yapmalıyız?
Uykusuzluğun en yaygın tedavi biçimi ilaç tedavisidir. Bu ilaçlar bağımlılık yapabildiği için doktor kontrolünde, belirtilen şekilde ve sürede kullanılmalıdır. Uykusuzluğun tedavisinde kullanılan ilaçlar kişilerin uykuya dalmasını ve kesintisiz uyumalarını sağlar. Bu sorun aşıldıktan sonra ilaçların kullanımı kesilmelidir.
Etkili yöntemlerden biri de Bilişsel Davranışçı Terapi(BDT)’dir. Uykusuzluğu ortaya çıkaran sorunların, düşüncelerin ve duyguların fark edilerek kontrol altına alınması amaçlanır. BDT’de kullanılan nefes egzersizleri, sorunlu düşünce ile başa çıkma gibi yöntemlerle bu sorun aşılabilir.
Bunların yanında bu sorunun çözülmesi için kişiler kendileri de bazı önlemler alabilir. Yatmadan önce çay, kahve gibi kafein içeren içecekler, alkol tüketilmemelidir. Gündüz saatlerinde uyumamaya özen gösterilmelidir. Uyumak ve uyanmak için belirli bir saat ve düzen belirlenmelidir. Uyku esnasında sesi ışık gibi faktörlere dikkat edilmelidir.
Tanının konulabilmesi için önce sebebinin psikolojik mi fiziksel mi olduğu belirlenmelidir. Fiziksel bir nedenden kaynaklanmıyorsa sorun psikolojik olabilir. Bunun için psikiyatristlerle/psikologlarla iletişime geçebilirsiniz.
Comments