Çocukluk dönemi depresyonunun, çocuğun gelişim düzeyi dikkate alındığında erişkinlerden daha farklı belirtilerle kendini gösterebileceği anlaşılabilir. İlk olarak depresyon çocuklarda keyifsizlik ve hayattan zevk alamama belirtilerinden çok, “kolay öfkelenme” ile kendini gösterebilir. Buna ek olarak karın ağrısı, baş ağrısı gibi bedensel yakınmalar çocukluk depresyonun da karşımıza sık olarak çıkabilir. Erişkin depresyonunda sıklıkla görülen psikomotor hareketlerde yavaşlama belirtisinin tam zıttı şekilde, çocukluk depresyonuna aşırı aktivite ve ajitasyonun eşlik etmesi dikkat çekicidir.
Ergenlik döneminde depresyon kendine zarar verme düşünceleri, okuldan kaçma, alkol ve madde kullanımı, saldırganlık gibi risk içeren davranışlar, aile ve arkadaş ilişkilerinde ciddi bozulmalar ve okul başarısının düşmesi gibi sorunlara yol açabilir. Burada dikkat edilmesi gereken durum, ergenliğin doğal sürecinde de ruhsal dalgalanmalar, aile ve arkadaş ilişkilerinde sorunlar, öfke kontrol problemleri gibi depresyonu andıran belirtilerin görülebilecek olmasıdır.
Çocuk ve ergende depresyonun tedavisi çok boyutludur. Günümüzde antidepresan ilaçlar gerek etkinlikleri gerekse yan etki profillerinin düşük olması nedeni ile depresyon tedavisinde çocuk ve ergen yaş grubunda sıklıkla kullanılmaktadır. En sık olarak serotonin geri alım inhibitörleri tercih edilmektedir. Bununla birlikte bilişsel-davranışçı psikoterapi, psikodinamik yönelimli psikoterapi ve aile danışmanlığı depresyonun sağaltımında başarı ile uygulanmaktadır. 6 yaş altı çocuklarda depresyon tanısı konulursa oyun terapisi, resim terapisi ve aile danışmanlığı öncelikli olarak tercih edilir.
References: fransizlape
Comments